YEDİ GÜZEL ADAM

"Şairin şiiri, onun kişiliğidir; bütün hayatıdır."

Geçtiğimiz günlerde Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Yedi Güzel Adam Şiir Dinletisi" etkinliğine katıldım. Her seslendirilen şiirde, aklıma Cemil Meriç'in şiir üzerine söylediği şu cümlesi kazındı: "Şairin şiiri, onun kişiliğidir; bütün hayatıdır."

Bu vesileyle sizlere, Türk edebiyatında çok önemli bir yer kaplayan Yedi Güzel Adam'a ismini vermiş şairlerden bahsetmek isterim.

Bir şehir düşünün, hatta biraz daha küçültün ve bir lise düşünün. İçerisinden yedi şair birden çıkıyor ve yedisi de Türk edebiyatına ismini altın harflerle yazdırmayı başarıyor. Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği direnişten dolayı "Kahraman" ünvanını alan Maraş, bu kez de "Şairler Şehri" ünvanını ekliyor kahramanlığının yanına.

Her edebiyat akımı kendisinden öncekilere bir tepki olarak doğmus ve kendi çizgisini ortaya koymuştur. Bu bağlamdan baktığımızda da Yedi Güzel Adam, İslam dinini düşüncelerinin merkezi haline getirmiş ve mistik bir duyarlılıkla eserler vermişlerdir.

Liderliğini Nuri Pakdil'in üstlendigi Yedi Güzel Adam; Sezai Karakoç, Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Alaeddin Özdenören, Rasim Özdenören ve Mehmet Akif İnan gibi şair ve düşünce adamlarını içerisinde barındırmış "Mavera, Edebiyat ve Diriliş" dergilerini Türk edebiyatına kazandırmışlardır.

Necip Fazil Kısakürek'in çizgisinde eserler veren bu şairlerin düşüncelerinde İslami ve tasavvufi etkiler belirginlik gösterir. Geleneklerden faydalanmışlardır. Kendilerinden sonra gelen şairleri etkilemişlerdir. Hatta İsmet Özel; genç müslüman şairlere bu çizgide şiir yazmaları için telkinde bulunmuş, Cahit Zarifoğlu'nu örnek göstermiştir.

Peki tüm bunları niçin anlatmak istedim? Katılmış olduğum etkinlikte bu şairlerin şiirlerindeki estetik duyguların bende uyandırdığı hissiyatı şiire ilgisi olan herkesin yaşamasını isterim. Eğer henüz Yedi Güzel Adam ile tanışmadıysanız hiç beklemeden Acz'ın şairi Zarifoğlu'nun bir şiiri ile başlamanızı öneririm. Keyifli okumalar...