• Samsun
  • Son Güncelleme 02:16

Bu gönderiyi paylaşabilirsiniz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sevenlerinin özdeyimi ile Reis, 10 Aralık cumartesi günü Samsun'daydı.

Son 2 gün içerisinde Havalimanı ile Atakum arasındaki anayoldan geçtiyseniz, kilometrelerce yolda ak parti bayraklarının ve onları asan gençlik kollarının yalnızca yolu, ışıkları değil tüm şehri nasıl yeni gelin gibi süslediğine şahitlik etmişsinizdir. Ve onlar: yeni gelin gibi süslenen şehrin, kuşağını bağlayan küçük kardeşiydi. Yalnızca bayraklar değil süre gelen zaman zarfında Erdoğananın geleceğini anons eden arabalar da şehrin kulaklarını süsledi.

Ve Erdoğan... Şehri onun ses tonu, "Gençler" diye hitabı, konuşmasının öncesinde ve sonrasındaki Rabia'sı süsledi. "Gençler, ben nerdeyim? Bende sizlerin yanındayım" söylemleri miting ardından gençlik buluşmasındaki atmosferde yalnızca sözde yanımızda olmadığını kanıtlar vaziyetteydi. Çünkü orada evvel iktidarların ülkeye indirdikleri karabulutların son 20 yılda nasıl güneş açtığına şahitlik ettik.

Bir kadın mühendis vardı. Köyünün "Kız çocukları okumaz" makus kaderinden sıyrılıp ülkenin bir staj programı ile mühendisliğe başlayan, bir genç vardı orada petrol için ülkelerinden kaçmış mültecilerin sığındığı ülkemde denizin 2100 metre aldına sondaj boruları indiren. 1915 köprüsünün inşaatında çalışmış bir başka genç kadın ve Teknofest'te aynı yıl 4 ödül almış bir genç daha.

Evet Erdoğan Samsun'daydı ve atmosfer hala değişmedi. Çünkü ardında düşüncelerimizi süsleyecek bir çok şey bıraktı. Türk-Kürk, örtülü- örtüsüz çatışmalarının hakim olduğu bir ülkeyi; bilimin, kültürün, teknolojinin konuşulduğu bir ülkeye taşıdı. Örtü problemi artık problem olmayacak diyen muhalefetin zaten yağmayan yağmuru konuştuğu bir yaz gününde ülkem bir kez daha altılı masanın yemek masasından öteye gidemeyeğini anladı.

Evet Erdoğan Samsun'daydı. Burada halk, gençler ve teşkilat mensuplarıyla heyecan, samimiyet dolu programlar gerçekleştirdi ve şehirden ayrıldı. Lakin gelmeden önce de hissedilen bu duygular ve atmosfer ayrıldıktan sonrada değişmedi.

Biz bu sevgiyi gönülden hissettik acaba bu sevgi başka muhalif gönüllere de dokunmuş mudur? Kim bilir…

0 Yorum

Yorum Yap