Akabinde kürsüye gelen OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ise konuşmasında şunları söyledi: “Türk toplumu tarım toplumudur. Bizim genimizde gerçekten tarım vardır. Kenevirde mirasımızın bir parçasıdır. Bütün ihtiyaçlarımız artık plastik üzerinden karşılanıyor. Doğal olan şeyler daha pahalı ve daha dışarıda kaldı.
Cumhurbaşkanımız tarafından Samsun ‘kenevirin üssü’ olarak ilan edildi. 2 enstitü tür ıslahı çalışmasına başladı. Dolayısıyla bir hava oluştu. Bu hava ister istemez üretim sahasını birden yaygınlaşmasına neden oldu” dedi.
Kenevirin tescil aşamasında ve ekimin önemli bir rol üstlenen OMÜ Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, 2 tescilli keneviri Türk tarımına kazandırmış olduklarını dile getirerek “Tabii, kenevir insanlık tarihi kadar eski bir bitkidir. 5 bin yıldan beri insanlık bu bitkiyi kullanmaktadır.
Ülkemizde de çok eski bir geçmişi var. Yaşı 50'nin üstünde olan herkes keneviri bilir ama genç nesil keneviri bilmiyor ve kenevirden insanlarımızı uzaklaştırmışız. Son günlerde bunu tekrar gündeme getirerek kenevirle ilgili algıyı yıkmak ve zarar yönünde değil fayda yönünde olması ile ilgili çalışmalarımız var.
Şu anda gördüğünün narlı çeşidini tohumluk için yapıyoruz ama tohumu aldıktan sonra geriye kalan saplarını birçok alanda AR-GE çalışmalarına aktaracağız. Ahşap levha yapımında, değişik şekilde kullanımında AR-GE çalışmaları yapacağız. Liflerini tekstil sanayisine aktaracağız. Şu anda mevcut çeşitlerimizi sanayi anlamında hangi AR-GE çalışmalarını tekrar gündeme taşıyıp çalışmaları başlatmış olduk” diye konuştu.
Konuşmaların ardından kenevirlerin hasadı makine kullanılarak gerçekleşti.
0 Yorum