• Samsun
  • Son Güncelleme 00:11
Prof. Dr. Koray KARABEKİROĞLU Görseli

Prof. Dr. Koray KARABEKİROĞLU

Köşe Yazarı

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi

Diğer Köşe Yazıları

Bu gönderiyi paylaşabilirsiniz!

Anti-hümanizm yükselirken…

Günümüzde bazı modern/postmodern antihümanist (hümanizm karşıtı) yaklaşımlar, “Zaten insandan milyarlarcası var, çok da önemli değil” der gibi…  

Jean Baudrillard, Neden Her Şey Hala Yok Olup Gitmedi? isimli kitabında, Noah Harari’nin Homo Deus isimli kitabında yaptığı gibi, insana kızar. Şöyle yazar: “Bunlar bize insanın (ve bunula ilişkili her şeyin) ortadan kayboluş biçiminin kendine özgü içsel bir mantığa boyun eğdiğini, insanlığın en büyük projesini gerçekleştirmesinin, evreni egemenlik altına alma gibi devasa bir projeyi gerçekleştirme arzusunun, her şeyi bilen bir varlık olmaya çalışmasının –ki, onun hayvan türlerinden çok daha hızlı bir şekilde ortadan kaybolmasını hızlandıran şey de budur- artık tüm doğallığını yitiren gelişme sürecini hızlandırmanın bir sonucuna benzediğini göstermektedir.” (...)

Devam eder: “Hemen her zaman bizim üstünde yer almadığımız, var olmadığımız bir dünya düşlemedik mi? İnsanlardan yoksun, hiçbir insani müdahaleye izin verilmeyen şiirsel bir dünya hayal etmedik mi?”

Yukarıdaki cümleler insanın kötücül tarafına vurgu yapan, insansız, şiirsel, dil öncesi döneme öykünen ve Tanrı’yı da hiçleştiren bir arzuyu dile getiriyor. İnsanın kendi yarattığı Tanrı’yı yok ettikten sonra, kendisini Tanrı ilan ederek, kendini de yok etmek üzere olduğunu vurguluyor. Oysa bana kalırsa, insansız bir dünya, Tanrısız bir varlık alemi gibi, şiirsel ve cennetvari gözükse de, aslolan bu dünyanın –öyle ya da böyle- olduğu gibi oluşu ve insanî varoluşumuzdur. İnsan sevgisi ile Tanrı sevgisi/inancı burada da paralel bir hâl içinde görünüyor.   

Temelde ‘hümanizm’ sözcüğü ‘insan sevgisi’ ile eş tutulan bir kavram olsa da, son yıllarda hümanizm karşıtlığı dikkat çekmeye başladı. Bana kalırsa humanizm, insanı önem sırasında en üst basamağa yerleştirme arzusu olarak ortaya çıkar. Ancak günümüzde çeşitli nedenlerle anti-hümanist yaklaşımlar da yükselen değer gibi görünüyor…

Günümüzde bazı antihümanist yaklaşımlar ön plana çıkmıştır. Bunlardan ilki, ‘insanı merkeze koymanın tüm diğer canlıları ve çevresel/ekolojik öncelikleri ikinci plana atmaya yol açabileceği kaygısı’ nedeniyle hümanizme soğuk bakar. Haklı olarak ‘her şey insan içindir’ düşüncesine karşı çıkarlar.

Hümanizmi olumsuz gören ikinci bir grup ise, insanı merkeze alan, insanı en temel değer kabûl eden düşünceye, ‘Tanrı’yı ikinci plana attığı önyargısı’ ile olumsuz yaklaşırlar. Sanki insanı olumlayan her bir deyiş/tutum, Tanrı’dan azaltabilecekmiş gibi…

Dücade Cündioğlu’nun twitter’daki deyişiyle, “Bazı dindar bilincin en büyük sorunu: insanî olan ne varsa onu ‘Tanrı adına’ değersizleştirme isteği. İnsanın yetenek ve başarılarını küçümsemekle Tanrı’yı yüceltmiş olacağını sanıyor. Oysa insan kendini yok ederek Tanrı’yı var edemez, o Tanrı’nın önünde ‘perde’ değil ‘ayna’dır.”

Varlığa/kendimize dışarıdan bakabilmemiz -yaşam devam ettiği müddetçe bunu gerçek anlamıyla yapmamız- mümkün olmayacak gibi görünüyor. Oysa bunu yapabildiğini öne sürenler, yani tüm varlığa ya da kendine dışarıdan bakabildiğini iddia edenler –belki de farkında olmadan- sınırı/haddini aşıyor, ama kadrini aşamıyor.

Hümanizme soğuk bakan üçüncü bir grup ise, ‘her bir insanın değerli’ olduğunu kabûl etmektense, ‘bazı insanların diğerlerinden daha değerli olduğunu’ düşünebiliyor. Ben de bu noktada diyorum ki, “Her bir insan, sadece insan olduğu için değerlidir. Her canlı ve her madde de sadece var olduğu için değerli olduğu gibi. Hiçbir insanın diğer insanlar üzerinde –doğuştan gelen- bir üstünlüğü olamaz.”

İnsan öncelikli değerdir ama varlık daha önceldir (kadim). İnsanla birlikte, diğer tüm canlılar ve evren de varlığın birer parçası olduğuna göre, zaten insandan da öncedir ve insan kadar önceliklidir. Yani, insan ancak varlık sayesinde var olur. Varlığa rağmen, varlığa zarar vererek, varlığını devam ettiremez.

Sonuçta, ‘insanlar arasında ayrım gözetmeyen, varlığa dışarıdan bakabildiğini iddia etmeyen ve insanın koşulsuzca değerli olduğunu düşünen –bunu yaparken de insan dışı varlığı ötekileştirmeyen-’ herkes aslında hümanisttirYaşasın hümanizm…

Yeni bir yazıda buluşmak üzere.

Sıhhat ve muhabbetle…

 

 

 

 

 

0 Yorum

Yorum Yap