SON DAKİKA HABERLERİ
  • Samsun
  • Son Güncelleme 01:35
Susuz Kalmak Hastalığa Davetiye Çıkarıyor (Özel haber ) Görseli
SAĞLIK

Bu gönderiyi paylaşabilirsiniz!

Türkiye’yi kasıp kavuran sıcak havalar, insan sağlığını da tehdit ediyor. Özellikle hava sıcaklığının 35 derecenin üzerinde hissedildiği şehirlerde yaşayan insanlar, yüksek sıvı kayıplarıyla karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar ise bu durumda su tüketiminin önemine dikkat çekerek, vücudun uzun süre susuz kalmasının birçok hastalığa yol açabileceğini belirtiyor. 

 

Kavurucu sıcaklarda sağlıklı beslenme ve sıvı tüketiminin önemine dikkat çeken Uzman Diyetisyen Büşra Atmaca, sağlık için vücudun susuz kalmaması gerektiğini kaydetti. Her gün mutlaka en az 2,5 litre su içilmesini öneren Atmaca, çay ve soğuk meşrubatlar gibi içeceklerin su yerine geçmediğinin altını çizdi.

 

Suyun sıcak havalarda hayat kurtardığını ifade eden Uzman Diyetisyen Atmaca, “Sıcak havaların etkisiyle oluşan fazla terleme vücudumuzda sıvı kayıplarına neden olmaktadır. Vücudumuzda aşırı terleme ile vitamin-mineral kayıpları birçok hastalıklara sebep olmaktadır. Bu da kronik yorgunluk, halsizlik, kas krampları yanında bazı metabolik hastalıkları beraberinde getirmektedir. Önemli ölçüde sıvı kayıpları ise yaşam tehlikesi oluşturmaktadır.” dedi.

 

Günlük sıvı alınımı artırmanın birçok yolu olduğunu söyleyen diyetisyen Büşra Atmaca, “ “Bunlardan birisi de telefonunuza su anımsatıcı ekleyebilir veya ölçü belirten bardaklar tercih edebilirsiniz. Özellikle terleme ile atılan sodyum ve potasyum gibi önemli görevleri olan elektrolitlerin, besinlerle mutlaka yerine konulması gerekmektedir. Sodyumdan zengin mineralli su, potasyumdan zengin patates, muz ve kırmızı pancar gibi besinleri her gün tüketmeye mutlaka özen göstermeliyiz. Ayrıca vücudumuzda yeterli sıvı olup olmadığını idrar renginden kontrol etmeliyiz. İdrar rengi koyu sarı olması sıvı yetersizliği var demektir.” Diye konuştu. 

 

Sıcak havalarda su tüketiminin yanında beslenmenin de önemli olduğunu hatırlatan Uzman Diyetisyen Büşra Atmaca; “Sağlıklı beslenmek ve vücudumuzun günlük enerji ihtiyacını karşılamak için tüm besin gruplarından tüketmeye özen göstermeliyiz. Beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmeliyiz. Mevsimine uygun sebze ve meyveler tüketmeye dikkat etmeliyiz. Uzun süre aç kalmamalı, sulu ve yağ oranı düşük gıdalara öncelik vermeliyiz.” Şeklinde konuştu.

 

Doğru beslenmeye ilişkin tavsiyelerde de bulunan diyetisyen Atmaca; “Kahvaltıda taze meyve ve sebzelerin yanında zeytin, peynir ve haşlanmış yumurta gibi hafif ve besleyici gıdalara yer vermeliyiz. Tüketilen hamur işi ve kızartmalar, yorgunluğa, tansiyon problemlerine, kilo alımına, yağlanmaya ve sindirim bozukluklarına neden olabilmektedir. Bu nedenle daha çok haşlama, ızgara ya da buharda pişirilmiş besinler tüketebiliriz. Sebzelerimizi zeytinyağlı, etlerimizi ise fırında ya da ızgarada pişirerek daha hafif öğünler oluşturabiliriz.  Günde en az beş porsiyon meyve ve sebze, bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olacaktır. Böylelikle hastalıklardan korunabiliriz. Sıvı içeriği fazla olan karpuz, kavun ve şeftali gibi meyveler şeker içerdiği için belli miktarda alınmalıdır.” İfadelerini kullandı.

0 Yorum

Yorum Yap