• Samsun
  • Son Güncelleme 17:54

Bu gönderiyi paylaşabilirsiniz!

Daha önce Peygamber Efendimizi çocuklardan dinlediniz mi? Yazının girişinde yer alan bu çağrı Ramazan arifesinde gerçekleştirilen bir program davetinin başlığı. Bir iddia değil masum bir davet. Çünkü mevzu sevgili Peygamberimiz, anlatanlar masum yürekli, tertemiz çocuklar. Hâl böyle olunca ortaya alışılmışın dışında bir format çıktı. Elbette hakikât hasıl oldu da diyebiliriz. Zira bu minvalde gerçekleşen ilk program olduğunu söylemek ne abartı ne de kibir olmaz zannımca.

Şaban ayının son günü ilkindi vakti akabinde gerçekleştirilen özgün bir programdan bahsetmek istiyorum. İlkokul üçüncü ve dördüncü sınıf talebelerinden oluşan Selam Çocuk Kulübü, Peygamber Efendimizi anlatan bir program hazırlamaya karar verdi. Yaklaşık bir aylık zaman diliminde hava şartları ve sağlık durumlarının izin verdiği günlerde toplam beş prova için bir araya gelerek hazırlıkları hızlandırdı. Meleklerin yardımının hissedildiği hazırlık süreci yani sahne arkasında olup bitenler şükür secdesine sevk edecek mahiyetteydi. Çünkü mevzu sevgili Peygamberimiz, anlatanlar masum yürekli, tertemiz çocuklar demiştik.

Programın son provasını yaparlarken çalıştıkları metinlerle bağ kuran ekip üyelerinin “insanlar bunları duyunca ağlar” şeklindeki ifadeleri duyarlılıklarının sağlamlığını, akıllarının ferasetini ve kalplerinin güzelliğini özetleyen cümlelerdi.

Hazırlıklar tamamlanıp beklenen gün geldiğinde Selâm Çocuk Kulübü misafirleri ile buluştu. Yüzlerinde tebessüm, duruşlarındaki özgüven geleceğe dair umutları bir kez daha yeşertti. Teknik aksaklıkların farkında olmadan sorumluluk bilinci ile görevlerini yerine getirmeyi başardılar. Ufak tefek takılmaları çok sevimli bir şekilde idare etmeyi başardılar. Yaşlarına göre oldukça başarılı bir deneyim tecrübe ettiler. Masum kalplerin hallerine ilişkin detaylar özetle böyle. Şimdi biraz da sunumun içeriğine bakalım.

“Benim Peygamberim” başlığı seçilen programın yalınlığı en dikkat çeken özelliği oldu. Güler yüzlü bir siyer anlayışını benimseyen Selâm Çocuk Kulübü, bu hassasiyeti programda da önemsedi.

Böylece hem sadeliği hem de güler yüzlülüğü ile örneklik teşkil eden Peygamberimizin güzel ahlâkı hep gündemde kaldı.

Benim Peygamberim güler yüzlüydü

Benim Peygamberim paylaşmayı severdi.

Benim Peygamberim doğru sözlüydü.

Benim Peygamberim çocukları severdi.

Benim Peygamberim tevazu sahibiydi.

Şeklindeki başlıkların yer aldığı bölümde her talebe Peygamberimizin güzel huylarını bir kez daha hatırlattı. Dinleyiciyi yormayan ve bilgiye boğmayan kısa cümleler kalpleri hem hüzünlendirdi hem de dinlendirdi.

Mekânı kuşatan bu sükunetin akabinde Selâm Çocuk Kulübü üyeleri Peygamber Efendimizin bazı Hadis-i Şeriflerini hatırlattılar. Ardından da ona yazdıkları mektupları okudular. Adeta dertleşip, içlerini döktükleri sevimli ve samimi bir üslupla kaleme aldıkları mektuplarda yer alan ifadelerden bazıları şöyle:

Çok sevdiğim ama hiç görmediğim gül kokulu Peygamberim.

Sizi o kadar seviyor ve özlüyorum ki siz yokken buralar harabe gibi. İyilik sanki dünyadan çekilmiş gibi. Biz de iyiliği geri getirmek için çalışıyoruz. Bunun için bir kulübümüz var. İsmi “Selam Çocuk Kulübü.”

Bir bilseniz şimdiki dünyayı teknoloji gelişti ancak insanlar gelişemedi. Korona virüs çıktı, depremler arttı, halimiz iyiye gitmiyor. Sizin gibi Müslümanlar çok nadir.

Canım Peygamberim. Seni çok seviyorum. Senin öğrettiğin gibi insanları sevmeye, saygı duymaya, ihtiyacı olan insanlara yardım etmeye çalışıyorum.

Seni görmeyi çok isterdim. Fakat maalesef bu dünyada seni görmem imkansız. Senin ne kadar güzel bir hikayen varmış. Bu mektubu sana gönderemeyeceğim fakat saklayacağım.

İnşAllah cennette buluşuruz.

Programın en duygu yüklü dakikaları ise dünyanın en güzel kalbi bölümüne ayrılan vakitti. Peygamber Efendimizin kalbinin ne kadar büyük olduğunu ve içinde hiç görmediği babası, doyamadığı annesi, cennet çiçeği kokulu evlatları, seyretmeye doyamadığı Kabe, devesi Kasva, içini ferahlatan Uhud dağı olmak üzere bir çok kıymetli ismin ve mekânın yer aldığı hatırlatıldı.

Unutmadan bu özel ve özgün kulübün üyeleri aynı zamanda muhabir. İlkelerini “dürüst ve güler yüzlü haber” şeklinde belirleyen Selâm Çocuk ekibinin bir çocuk gazetesi çıkarma hayali de var. Bu hayalin pratik kısmında Selâm çocuk gazetesi muhabirleri müfredatta yer alan konulara ilişkin ya da gezi programında ziyaret edilen yerlerde görevlilerle röportaj denemeleri yapıyor. Şimdilik yayın hayatına el yazısı ile giriş yapan Selâm çocuk gazetesi, ilk özel sayısını Peygamber Efendimize ayırdı. Önümüzdeki günlerde özel sayının kamuoyuyla paylaşılıp paylaşılmayacağı netlik kazanacak.

Tekrar başa dönecek olursak kalplere dokunan benim Peygamberim programı, Selam Çocuk Kulübü’nün tahminlerini doğruladı. Program süresince gözleri dolanlar, gözyaşlarını bırakanlar dikkatlerden kaçmadı.

Program sonunda misafirlere Peygamberimizin güzel ahlâkının yer aldığı kartlar ve gül lokumu ikram edildi. Her şeyin hızla tüketildiği ve anlamdan uzaklaştığımız çağda masum yüreklerin sesine kulak vermek herkese çok iyi geldi.

Günler süren yorgunluk ve kaygılı hallerin sonunda rahatlayan Selâm Çocuk Kulübü’nün gözlerindeki ışıltı görülmeye değerdi.

Yüzümüzü güldürenler, geleceğin İslâm davetçileri küçük beyefendi ve hanımefendiler bir hayal kurdular ve peşine düşüp gerçekleştirdiler.

Duamız umut olsunlar, örnek olsunlar. Onlarla karşılaşırsanız selâm verip muhabbet etmeyi ihmal etmeyin lütfen. Ne de olsa ömür varsa geleceğin güzel ahlâk sahibi İslâm tarihçileri, avukatları, öğretmenleri, gazetecileri, esnafları ya da her ne meslekte ve uğraşta iseler onların çocuklukları ile karşı karşıyayız. Kıymetini bilip, hayallerine yön vermekten öte güzellik yok vesselâm.

0 Yorum

Yorum Yap