“Bir doktor raporu alırsın”
Çocuk okulunda devamsızlık mı yaptı, devamsızlık sayısı sınırı mı aştı; öğretmen veliye der ki: “Gidip bir doktor raporu alın da devamsızlıktan kalmasın.”
Askerlik yoklama tarihi mi geldi, gitmesen asker kaçağı mı sayılacaksın; bir çokbilen çıkıp der ki: “Gidip bir doktor raporu alsan da sorun çıkmasın.”
Yasal doğum izni süren doldu mu, bebekle daha uzun süre birlikte zaman mı geçirmek istiyorsun; ama ücretsiz izin almak da işine gelmiyor; bir akılveren çıkar mutlaka: “Bir doktor raporu alsan da işe biraz daha geç başlasan.”
Gözünde görmen yetersiz diye ehliyet almanda zorluk mı çıkıyor, ne duruyorsun doktora söylesene der biri: “Hocam sağlam raporu verseniz ne olur? Ben zaten yıllardır araba kullanıyorum bu gözle.” Bir de utanmadan ehliyetsiz araba kullanmış yıllarca…
Başhekimi arattırır biri, söylesin doktora diye, “Hocam Vali Beyin yakınıymış, 10 günlük rapora ihtiyacı varmış. Yardımcı olur musunuz?”
Bir başkası duymuş ki, o ilaç o tanı için SGK tarafından geri ödemeye tâbî değilmiş. Utanmadan sorar yine de, “Hocam tanıyı otizm yazsanız da ilacı bedava alsak.”
Yine bir başkası rahatça sorar: “Bu ilacı ona değil de annesine yazdırsak, dedesine yazdırsak, eniştesine yazdırsak,…”
“Biz bu raporu tayin için kullanacağız da, “hayati tehlikesi var babasını göremezse” yazsanız. “Ormana yakın yaşamazsa, verem olur”, “Şehirde yaşamazsa zekâsı kıt kalır” raporu isteyeni bile duyabilirsiniz.
Yıllar geçmiştir. Çocuk büyümüştür. Asker olmak ister. 10 yaşında bir kutu dikkat ilacı yazıldı diye almazlar onu asker olmaya. Derler ki: “Şimdi ya da geçmişte psikiyatrik bozukluğu olmak bir dışlama nedenidir.” Çocuk bir kutu ilacı bitirmemiştir bile. Ya da, bir başkasının 3 yaşında parasomnisi vardır mesela. Uyku terörü yaşamıştır. Biri nasıl da bulup çıkardıysa dosyada bulmuştur bunu da, “çocuk psikiyatrik sorun yaşamış bebekken” diye asker/polis olamaz mıymış?
Peki çözüm nedir? Bir çokakıllı insanımız çıkıp der ki: “Gidip bir doktor raporu alsan da, o eskiden/ zamanında çıkarılan rapor/ilaç yanlışlıkla oldu yazdırsan doktora, sorun çözülür.” Peki ne yapsın doktor? Yalandan “Ben yanlış yaptım mı desin? Yoksa, saçmasapan bir yönetmelik yüzünden çocuğun asker/polis olma hayali suya mı düşsün? Yanlışı yanlışla düzeltmekten başka çare bırakılmayan doktorun yerine, varın siz karar verin.
Kapıda bekleyen eli sopalı da bağırıp durur zaten, “Öbür doktor rapor veriyor da, sen niye vermiyon?” Zaten duymuştur televizyonda gerim gerim gerilip de gururla konuşanı, seçim öncesi: “Biz bu ülkede artık doktor dövüyoruz ya, anlıyor musun? Eskiden doktordan çekinirdik. Şimdi doktor dövüyoruz.”
Doktor ne yapsın dövülmemek için? Pişmanlıktan dizini mi dövsün, yoksa yaşadıkları/ yaşatıldıkları için dövünüp dursun?
(…)
Tüm bunlara rağmen halen işini aşkla, dürüstlükle ve insan sevgisiyle yapan ve etik ilkelerini ve ahlakını şartlara/çokbilenlere ezdirmeyen doktorlara sevgi ve saygıyla…
Yeni bir yazıda buluşmak üzere.
Sıhhat ve muhabbetle…
0 Yorum