SON DAKİKA HABERLERİ
  • Samsun
  • Son Güncelleme 13:56

Bu gönderiyi paylaşabilirsiniz!

Matta İncil’inde 6:21’de “hazineniz neredeyse, yüreğiniz de orada olacaktır.” der. Sıradan okuduğunuzda belki hiç dikkatinizi çekmeyecek olan, bir bütün içerisinde sıradanlaşacak ve gözünüzden kaçacak olan bu sözü yalın olarak bir yerde gördüğünüzde veya duyduğunuzda ise çok farklı şeyler ifade edecektir sizin için. Her özlü sözde olduğu gibi bu sözde de kendinizden bir parça bulacak ve sanki sizi ifade etmek için yazıldığını düşüneceksiniz. Tıpkı gençliğinde aşka düşmüş aşıkların, tüm aşk şarkılarının “kendisi ve sevdiği kişi” için yazıldığını düşündüğü gibi.

İnsanı insan yapan ve yaşama tutunduran, yaşamdan zevk ve keyif almasını sağlayan olguların içerisinde, yaşamış olduğu olay ve yerler önemli yer tutmaktadır. Geçmişe baktığında veya günlük yaşam içerisinde yaşadıklarına fiziksel veya sosyopsikolojik bir altyapı oluşturmak istediğinde geçmişte yaşananlar önem kazanır. Bu nedenle insanoğlu olmuş ve bitmiş veya devam etmekte olan olaylardan kendisinde iz bırakan yönleri dikkate almaktadır.

Yaşamının bir dönemini kendi kentinde geçirip daha sonra farklı yerlerde yaşamak zorunda kalan insanlar ancak geçmişte bu kentte yaşadığı anıları ile gittiği yerde de uzun süre yaşamaya devam etmekte ve bu anıların etkisiyle bir gün elbet bir gün geri döneceğim düşüncesi ile yaşamlarına devam etmektedirler. Kentine geriye geldiği durumda da kısa bir adaptasyon döneminden sonra daha fazla keyif almaktadır. Anılarınız, yazdıklarınız, maddi yapılarınız, sevdiğiniz, sevdikleriniz, her şeyiniz burada ise daha ne beklenir Tanrı’dan. Hele hazineniz bu kentte saklı ise doğal olarak da yüreğiniz de bu kentte olacaktır. Uzaklardan sizi çağıranlar yüreğinizin bu kentte olduğunu anlayamayacaklardır. Aslında herkes bu duygu ve düşünceleri yaşamakta, ancak derinlemesine düşünmeden bunları ifade edememektedirler. Tıpkı “ol mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler.”

Okuduğunuz ilkokulun, ortaokulun, lisenin önünden geçerken hissettiklerinizi, şu sınıfta şu kadar okudum düşüncelerinizi, şurada kavga ettim dudağım yarıldı serzenişlerinizi, şurada top oynadım yenildim üzüntülerinizi, annem ve babamla burada piknik yaptık özlemlerinizi, şu cadde de arabayla yarım saat dolaştık mutluluğunuzu kimse bilmeyecektir sizden ve birlikte yaşadıklarınızdan başka. Sizin için çok önemli olan bu anılar bir başkası için rutindir. İlk belediye otobüsüne binişiniz sizin için tarihsel bir olay iken, o otobüs şoförü için bir rutindir ve ne o an arabayı sürmesinin ne de sizin onun için hiçbir değeri yoktur. İşte sizin ve yaşadıklarınızın dünya için değeri bu kadardır. Bu nedenle zaten herkesin hazinesi başkadır, herkesin hazinesi kendine göre değerlidir. Ama şu kesindir ki hazineniz ne olursa olsun önemli değil ama hazineniz nerede ise yüreğiniz hep orada olacaktır. Hep onu düşünecek, yaşamınızda hep ona göre hareket edeceksinizdir. Başka ellere geçmesinden korktuğunuz hazinenizin yerini bir tek siz bilip kimseye söylemeyeceksiniz ve yüreğiniz ağzınızda, ama hep hazinenin yanında olacaktır.

0 Yorum

Yorum Yap