• Samsun
  • Son Güncelleme 13:48
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye Yüzyılını inşa etmekte kararlıyız Görseli
SİYASET

Bu gönderiyi paylaşabilirsiniz!

Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Türkiye'yi demokrasisi örnek alınan, ekonomisi göz dolduran diplomasisi ilgiyle takip edilen kardeşliğini güçlü şekilde muhafaza eden ülke konumuna getirdik.

Suriye’deki insani trajedinin sona erdirilmesinden Rusya-Ukrayna krizinin çözümüne kadar çevremizde bir barış ve refah kuşağı oluşturmaya çalışıyoruz. Maruz kaldığımız onca haksızlığa rağmen 2053 ve 2071 vizyonlarımızın temelini atıyoruz. Türkiye Yüzyılını inşa etmekte kararlıyız." açıklamasında bulundu.

Cumhuriyet'in birinci asrının son yılına girmeye hazırlanılan şu günde, "Türkiye Yüzyılı"nın ahdi için bir araya geldiklerini belirten Erdoğan, "İnşallah Cumhuriyet'imizin 99'uncu yıl dönümünün gururuyla birlikte Türkiye Yüzyılı'nı da milli hafızamıza kazıyacağız.

Cumhuriyet'imizin ilk yüzyılına, Anadolu topraklarındaki 900 yıllık varlığımızı sona erdirmek isteyen bir saldırının ardından giriş yapmıştık. Osmanlı devletiyle birlikte milletimizi de topyekun tarihe gömmek isteyenler, bu defa, Çanakkale'de veya Kut'ül Amare'de olduğu gibi doğrudan karşımıza çıkmadılar. Bunun yerine en elverişli gördükleri aracı kullanarak Anadolu'yu işgale yeltendiler." diye konuştu.

Uzunca bir süredir devam eden savaşların yükü altında beli bükülen milletin "Yurdunu alçaklara uğratma sakın." diyerek son bir silkinişle Milli Mücadele'yi başlattığını ve zafere ulaştırdığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Anadolu'daki üçüncü büyük devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilanıyla kendi içinde pek çok merhaleyi ve mücadeleyi barındıran yeni bir döneme adım attık. Tüm sıkıntıları ve kazanımlarıyla ilk yüzyılımızı geride bırakırken, önce Milli Mücadele'deki destansı meydan okumanın ve küllerinden yeniden doğuşun öncülerini selamlamak istiyoruz. İstiklal Harbi'mizin Başkomutanı, Cumhuriyet'imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bizlere üzerinde özgürce nefes aldığımız bu vatanı armağan eden tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla, minnetle yad ediyorum.

Cumhuriyet'imiz maalesef, bu bir asırlık geçmişinin önemli bir kısmında, kendi içinde barışık yaşayamadı. Emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hesapları hiç eksik olmadı. Bu kirli hesaplarda kullanılan maşalar da hiç eksik olmadı. Ülkemiz, milli iradenin üstünlüğüne dayanmak yerine vesayet güçlerinin güdümünde kalan yönetimlerin elinde altın kıymetinde yıllarını heba etti. Şehit Başbakan Menderes'in, 'Yeter söz milletin.' diyerek başlattığı demokrasi ve kalkınma hamlesi, idam sehpasında kesintiye uğradı. Rahmetli Özal'ın 'Devlet, millet içindir.' diyerek ülkeyi tekrar demokrasi ve kalkınma rotasına sokma girişimi, koalisyon dönemlerinin kaosu içinde kaybolup gitti."

"Sanılmasın ki bu 20 yıl dikensiz gül bahçesi misali sadece çalışmakla geçti"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde merhum başbakanlar Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan ile MHP Kurucu Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş'in ülke ve milletin hayrı için başlattıkları girişimlerin, hep darbe ve vesayet duvarına çarptığını dile getirdi. Ülkenin vesayet yoluyla Cumhuriyet'le demokrasiyi birleştirmekten hep kaçınan, hatta bunları birbirinin alternatifi gibi göstermeye çalışan bir zihniyetin elinde ciddi sıkıntı çektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Milletimizin teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz 2002 Kasım'ında, işte böyle bir Türkiye mirası devraldık. Elbette Cumhuriyet'imizin ilk 80 yılında da başlatılan, bir kısmı neticeye ulaştırılan güzel işler vardı. Ama ülkemizin ulaşmış olması gereken kalkınma ve milletimizin sahip olması gereken demokrasi seviyesiyle bulunduğumuz yer arasındaki fark çok büyüktü. Biz işte bu anlayışla Türkiye'yi 20 yıl boyunca hep 'Durmak yok, yola devam.' diyerek büyüttük, geliştirdik, güçlendirdik, zenginleştirdik.

Tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi, yeri geldiğinde bize canı pahasına sahip çıkan milletimizin desteğiyle ülkemizin asırlık kayıplarını 20 yılda telafi edecek çalışmalar gerçekleştirdik. Sanılmasın ki bu 20 yıl dikensiz gül bahçesi misali sadece çalışmakla geçti. Yurt içinde ve yurt dışında emperyalistlerin, vesayetçilerin ve darbecilerin ne kadar aparatı varsa hepsi de üzerimize salındı. Yeri geldi bildiriler yayınladılar, yeri geldi tuzaklar kurdular, yeri geldi bürokratik oligarşiyi, yeri geldi terör örgütlerini harekete geçirdiler, hatta partimizi kapatmaya kalktılar. Bunlarla kalmayıp doğrudan silaha da sarıldılar. Biz hiçbir zaman şikayet etmedik, hep mücadele ettik."

Demokrasi ve kalkınma adımlarına çelme takılmaya çalışıldığında çözümü sadece milletin sinesinde, milli iradenin gücünde aradıklarını belirten Erdoğan, "Cumhuriyet'imizin ilk yüzyılının en kritik demokrasi ve kalkınma atılımını, her türlü siyasi-sosyal sınıflamaların ötesine geçen bir ortak akılla, ortak iradeyle, ortak vicdanla gerçekleştirdik." dedi.

Geçmişte ayrıştırılmaya, hatta çatıştırılmaya çalışılan kim varsa Türkiye'nin ilk yüzyılının son 20 yılına sığdırdıkları bu büyük devrime katkı verdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnancından dolayı dışlanan Müslüman'ın, dilinden dolayı ayrımcılığa uğrayan Kürt'ün, meşrebinden ötürü baskı gören Alevi'nin, haksızlığa maruz kalan bu toprakların evladı Hristiyan ve Yahudi'nin, kısaca bu ülkede vesayetin gadrine uğrayan kim varsa herkesin yanında olduk, mücadelesine destek verdik, kayıplarını telafi ettik." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Sadece nesillerin hayali olan Ayasofya'yı Fatih'in emanetine uygun şekilde yeniden cami olarak hizmete açmış olmamız bile küresel vesayete karşı gerçekleştirilmiş bir büyük meydan okumadır. Kendisini hangi ideoloji, inanç ve köken kavramıyla ifade ederse etsin, bu tarihi dönemde hakkın, hakikatin, doğrunun yanında yer alan her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. Ne diyor gönül sultanı? 'Aşk ile yürüyen sırtında dünyayı taşır. Aşksız yürüyen beden diye ceset taşır.' Evet, biz bu 20 yılda aşk ile yürüyerek ülkemizi hedeflerine taşıdık, milletimizi hayallerine kavuşturduk. Aşk ile çalışarak, milli iradeyi güçlendirerek, vesayeti adım adım gerilettik. Demokrasiyi kökleştirerek, darbelere zemin hazırlayan şartları birer birer ortadan kaldırdık. Güvenliği sağlayarak, insanımızın bugününü huzurla yaşamasını, geleceğine umutla bakmasını temin ettik.

Ekonomiyi büyüterek, refahı tabana yaymak suretiyle ülkemizi tüm fertleriyle birlikte zenginleştirdik. Üretimi yaygınlaştırarak, sanayiden tarıma her alanda istihdama, işe, aşa erişimi kolaylaştırdık. Sosyal destekleri artırarak, ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımızı 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışıyla kucakladık. Yönetim sistemini değiştirerek iki asırlık arayışa cevap verecek bir büyük reformu hayata geçirdik."

"Türkiye Yüzyılı için milletimizin karşısına işte böyle bir mirasla çıkıyoruz"

Türkiye'nin dış politikasına şahsiyet kazandırarak devletin gücünü, bayrağın şanını, milletin itibarını yükselttiklerini vurgulayan Erdoğan, "Velhasıl, her alanda Cumhuriyet'imizin ilk asrının eksiklerini giderecek, ikinci asrının hazırlıklarını tamamlayacak eser ve hizmetler ortaya koyduk. Böylece, takip eden değil takip edilen bir ülke haline geldik. Bugün Türkiye Yüzyılı için milletimizin karşısına, işte böyle bir müktesebatla, işte böyle bir karneyle, işte böyle bir mirasla çıkıyoruz." dedi.

Allah'a her gün, her an, böyle bir milletin mensubu olma şerefini bahşettiği için dua ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimize kazandırdığımız eser ve hizmetleri, ona minnetimizi ifadenin sadece bir girizgahı, sadece bir dibacesi olarak görüyoruz. Ömrümüzün 40 yılını siyasetçi, belediye başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak hizmetine adadığımız insanımızın hakkını ne yapsak ne etsek ödeyemeyeceğimizi biliyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz, bu borcun ifası yolunda aşkla girişilmiş yeni bir gayrettir. Dünyanın yeni ve hayati meydan okumalarla karşı karşıya olduğu şu dönemde, Türkiye Yüzyılı programımızla, Cumhuriyet'imizin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açtıkları her yol gibi, Türkiye Yüzyılı'nı da milletin zirveye taşıyacağından şüphe duymadıklarına dikkati çekti. "Milletimizin bizi her türlü makama taşıdığı bir konumdayken, Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirme karşılığında tek arzumuz, şöyle kalpten kopup gelen bir 'Allah razı olsun.' duasını duymaktır. Milletimize hizmet yolculuğumuzu Türkiye Yüzyılıyla zirveye çıkartıp, ardından da inşallah mücadele bayrağını devredeceğimiz gençlerimizin adım adım bu vizyonu inşasına şahitlik edeceğiz." diyen Erdoğan, bunun dışında başka hiçbir beşeri hırsları, dünyevi kaygıları ve beklentileri olmadığını kaydetti.

Erdoğan, "Milliyetçi Hareket Partisinin değerli Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye ve arkadaşlarına, bugün burada bir araya gelmemize vesile olan Türkiye Yüzyılı'nın inşası sürecine Cumhur İttifakı çatısı altında verdikleri samimi ve güçlü destek için hassaten şükranlarımı sunuyorum." dedi.

Erdoğan, geçen 20 yılda Türkiye'ye eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaştırmadan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda tarihi eser ve hizmetler kazandırırken, elbette gayret gösterdikleri halde hayata geçiremedikleri işlerin de olduğunu söyledi.

"Bunların başında, ülkemizi darbe anayasası ayıbından kurtararak tamamen yeni, sivil, demokrat, özgürlükçü bir anayasaya kavuşturma girişimlerimiz geliyor." diyen Erdoğan, hükümetleri döneminde pek çok anayasa değişikliğine öncülük etmelerinin, bu konuda halen süren eksikliği görmeye ve hayıflanmaya mani olmadığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hücrelerine kadar vesayete hizmet etmek üzere hazırlanmış 12 Eylül darbesi anayasasının raf ömrü çoktan dolmuştur. Bu doğrultuda başlattığımız girişimlerin bazıları Meclis safhasında, bazıları daha teklif aşamasında, muhalefetin destek vermemesi sebebiyle akim kalmıştır. Her şeyiyle milli iradenin ürünü yeni bir anayasayı ülkemize kazandırmak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ilk hedeflerinden biridir. Bu yeni anayasayı, ülkemizin huzurunu güçlendirecek, milletimizin refahını yükseltecek, hukukun üstünlüğünü, çoğulculuğu, adaleti, hakkaniyeti tahkim edecek, her bir vatandaşımızın özgürlüklerini garanti altına alacak, gençlerimizin geleceklerine umutla bakmalarını sağlayacak, özetle Türkiye Yüzyılı'na yakışacak şekilde hazırlayarak, Meclisimizin takdiri ve milletimizin onayıyla hayata geçirmekte kararlıyız."

"Anayasa değişikliği teklifi hazırladık"

Bin yıldır vatanına, bir asırdır Cumhuriyetine, 80 yıldır demokrasisine, 15 Temmuz'da da istiklaline sahip çıkmanın bedelini ödeyen milletin böyle bir anayasaya kavuşmasının en temel hakkı olduğunu, o gün gelene kadar da boş durmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başı açık veya başı örtülü tüm kızlarımızın, hanım kardeşlerimizin eğitim ve çalışma haklarını güvence altına alacak, ayrıca aile kurumumuzu sapkın akımların tehdidinden koruyacak bir anayasa değişikliği teklifi hazırladık. İnşallah önümüzdeki hafta teklifimizi Meclise sunarak, aslında tabii bir hak olan bu konunun ülkemizin gündeminden, inşallah tamamen çıkmasını sağlayacağız. Zaten ülkemizin gündeminde aslında böyle bir şey yoktu ama maalesef birileri zar zor bunu ülkemizin gündemine soktular. Madem soktunuz öyleyse biz de adımı atıyoruz. Her gayretimiz gibi bu girişimlerimizin gücünü de ülkemizde tesis ettiğimiz güvenden, huzurdan, özgürlük ve kardeşlik ikliminden alıyoruz.

Bu vesileyle Malazgirt'ten bugüne istiklalimiz ve istikbalimiz için yürüttüğümüz mücadelelerde verdiğimiz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle yad ediyorum. Halen yurt içinde ve yurt dışında görev başında olan askerimizi, polisimizi, jandarmamızı ve diğer tüm güvenlik personelimizi Rabbim korusun, esirgesin, güç ve kuvvet versin, muzaffer eylesin diyorum."

Türkiye Yüzyılı'nı, tüm bu kahramanların fedakarlıklarıyla sahip olunan güven ve huzur ikliminde yükselteceklerini belirten Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı'nı, ak saçlı büyüklerimizin, gönül coğrafyamızdaki dostlarımızın, el uzattığımız mazlumların dualarıyla yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, evlatlarının geleceği için yüreği kıpır kıpır çarpan annelerin, babaların hayallerini hayata geçirerek yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, gençlerimizin teknolojiden sanata, spordan çevreye kadar tüm alanlardaki beklentilerini karşılayarak yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, milli ve manevi değerlerimiz temelinde maziden atiye kurduğumuz köprüyü, insani ve ahlaki sütunlarla tahkim ederek yükselteceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, ülkemizi siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri, diplomatik her alanda dünyanın en büyük 10 devleti arasına çıkartarak yükselteceğiz." değerlendirmesini yaptı.

"85 milyonun her birinin birinci sınıf vatandaşlığını güçlendirmenin sözü için bir araya geldik"

"Bugün burada, terör, şiddet ve nefret suçluları gibi istisnalar dışında, 85 milyonun her birinin birinci sınıf vatandaşlığını güçlendirmenin sözü için bir araya geldik." diyen Erdoğan, yıllarca ülkeyi kutuplaştıran, vatandaşların birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin ürünü olan muhabbet iklimine zarar veren tüm tartışmaları, tüm ayrışmaları bir kenara bırakmanın ahdi için bugün bir araya gelindiğini vurguladı.

Erdoğan, "Bugün burada, Cumhuriyetimize adını veren cumhurun, yani halkımızın, siyasetin de yönetimin de ekonominin de asli öznesi olma konumunu güçlendirmenin kavli için bir araya geldik. Ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma, insanımızı hakkı olan tüm imkanlara kavuşturma irademizi teyit için bir araya geldik." dedi.

"Bir dava adamı sıfatıyla sizlerin huzurundayım"

Millete verdikleri her sözü samimiyetle yerine getirmenin gayreti içerisindeki bir kardeş, bir siyasetçi, bir yönetici olmanın gönül rahatlığıyla vatandaşların huzurunda olduğunu belirten Erdoğan, "Bugün burada, hayatının her anını ülkesine ve milletine hizmete adamış bir fert olmanın getirdiği tecrübenin verdiği güvenle sizlerin huzurundayım. Derdi sadece millet olan, hep doğrunun, hakkın, erdemin peşinde koşmaya gayret etmiş bir dava adamı sıfatıyla sizlerin huzurundayım. Sultan Alparslan'dan Osman Bey'e, Fatih Sultan Mehmet'ten Yavuz Sultan Selim'e, Abdülhamit Han'dan Gazi Mustafa Kemal'e ve bugüne uzanan bir emaneti hakkıyla temsil etme iddiasıyla sizlerin karşısındayım." ifadelerini kullandı.

Bugün, ilhamını ecdadın bin yıllık şanlı mazisinden, cesaretini kendisinin 40 yıllık birikiminden, ufkunu evlatlarının önündeki bir asırlık beklentilerinden alan Türkiye Yüzyılı'nın müjdesini paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, "Bugün burada, Cumhuriyetimizin 99 yılını 2023'te 100'e tamamlarken, bütün dikkatimizi, enerjimizi, çabamızı Türkiye Yüzyılı'nın inşasına hasredeceğimizin kararını, kulağı ve kalbi açık herkesle paylaşıyoruz. Türkiye Yüzyılı'nın, ülkemizle birlikte bölgemizden başlayarak dünyanın her yerine demokrasi, kalkınma, barış, refah götürecek bir devrimin de adı olduğunun muştusunu tüm insanlıkla paylaşıyoruz. Hayırlı olsun. Hayırlısıyla olsun. Daha nice hayırlı adımlara vesile olsun." diye konuştu.

Erdoğan, dünyanın siyasi ve ekonomik krizlerin pençesinde kıvrandığı bir dönemde, Türkiye Yüzyılı vizyonu gibi bir program vaadiyle milletin huzuruna çıkmanın kolay olmadığını vurguladı.

Cumhuriyetin ilk 99 yılının hangi sıkıntılarla hangi sancılarla hangi sarsıntılarla geçtiğini de bildiklerini ifade eden Erdoğan, geçen 20 yılda yaptıkları ile asırlık eksiklerin çoğunu giderdiklerini, ülkeyi en üst lige çıkarmış olsalar da bunu yeterli görmediklerini söyledi.

"Öyle kritik bir eşikteyiz ki bundan sonra atacağımız adımlarla ya bu ligin ön sıralarındaki yerimizi alacağız ya da tekrar geriye düşme riskiyle karşı karşıya kalacağız." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizi, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla asırlık hedeflere yöneltirken, üstesinden gelinmesi hakikaten çok zor bir yükün altına giriyoruz. Ömründe tuğla üstüne tuğla koymamış, bir gönül tamir etmemiş, herhangi bir esere ve hizmete imza atmamış olanların rahatlığı sizi yanıltmasın. Ne diyor gönül sultanı; 'Kamil odur ki koya dünyada eser; eseri olmayanın yerinde yeller eser.' Eğer ülke ve millet olarak, eser üstüne eser koyarak yolumuza devam etmezsek, bir süre sonra yerimizde yeller esmesi kaçınılmazdır.

Sözümüz, işiten kulaklara, gören gözlere, hakkı konuşan dillere, kapısı açık kalpleredir. Türkiye Yüzyılı, kimlik siyaseti yerine birlik siyasetini, kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini, inkar siyaseti yerine kucaklama siyasetini, tahakküm siyaseti yerine özgürlük siyasetini, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame etmenin adıdır. Türkiye Yüzyılı, hakiki icraatları samimi kabullerle buluşturmanın, insani değerleri ideolojik fanatizmin önüne geçirmenin, hakkı teslim etmeyi bağnazlığa yeğ tutmanın, gerçeklere sırtını dönenlerin yönünü hakikate çevirmenin, böylece, hep birlikte daha büyük hedeflere yöneleceğimiz yeni bir başlangıcın adıdır."

"Arşivimize koyduğumuz her makası, ülkemizin kalkınma adımlarının birer izi olarak görüyoruz"

Erdoğan, açılan tesislerin kurdele kesiminde kullanılan makasların yer aldığı "Cumhurbaşkanlığı Makas Koleksiyonu"nu konu alan videonun izlenmesinin ardından, "Katıldığımız açılış törenlerinin ardından mutlaka alıp arşivimize koyduğumuz her makası, ülkemizin kalkınma adımlarının birer izi olarak görüyoruz." dedi.

Ülkedeki her bir ferdin, şahsını ve siyasetini takdir etmeyerek, tercihini farklı yönde kullanma hakkının elbette bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim tek isteğimiz, şu gerçeklerin teslim edilmesidir. Bugün ülkemizde, evladının ana sınıfından üniversiteye kadar tüm kademelerde en iyi eğitimi almasını isteyen her aile, bu imkana, isterse hiçbir maddi külfete girmeden sahiptir. Sağlık sorunu yaşadığı için hastaneye giden insanımız, teşhisi, tedavisi, ilacıyla dünyada emsali olmayan bir hizmeti, en kaliteli ve ücretsiz şekilde almaktadır. Yaşlı ve engelli gibi dezavantajlı vatandaşlarımıza evde bakım dahil her türlü hizmet sunulmakta, düşük gelirli ailelerimiz kapsamlı yardımlarla desteklenmektedir. Gözü gibi bakıp büyüttüğü evladını askere gönderen anne-babalar, çocuğunun, başını ezdiğimiz terör örgütünün tehdidine maruz kalmayacağını bilmektedir. Evini doğal gazın kolaylığı, temizliği ve ekonomikliğiyle ısıtan, mutfağında, banyosunda aynı imkana sahip kardeşlerimiz hayatlarını konforla sürdürmektedir. Barajlarla, göletlerle, sulama tesisleriyle donattığımız topraklarımızın bereketiyle üretimi artan, kazancı çoğalan çiftçimizin refah düzeyi yükselmektedir.

"Türkiye Yüzyılı'yla birlikte, inşallah böyle bir zihniyet devrimini de gerçekleştireceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz 20 yılda, ülkemizde hizmet devrimini nasıl hayata geçirdiysek, Türkiye Yüzyılı ile birlikte, inşallah böyle bir zihniyet devrimini de gerçekleştireceğiz. Ülkesinin kazanımlarıyla gurur duyan, milli çıkarları her şeyin üstünde tutan, tehditler ve saldırılar karşısında tek yürek, tek bilek olan bir siyaset özlemimizin Türkiye Yüzyılı'yla hayata geçeceğini ümit ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Hükümete ilk geldiklerinde "Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." dediklerini dile getiren Erdoğan, birilerinin o zaman bu sözü kendilerince küçümsediğini, istihzayla karşıladığını aktardı.

"Aslında bunların küçümsedikleri bizim sözümüz değil, bizim nezdimizde bizatihi milletimizin kendisiydi." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Başını soktuğu derme çatma gecekondusunda gece yarısı kalkıp bizim için dua eden piri fanileri küçümsüyorlardı. Vesayetin desteğiyle eğitimden iş hayatına her alanda dışladıkları, önünü kestikleri gençlerimizi küçümsüyorlardı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasını kendi statülerinin sembolü olarak gördükleri için oraya gelen halk çocuklarını küçümsüyorlardı. Asker evladının yemin törenini tel örgüler ardından yaşlı gözlerle izleyen yemenili anneleri, sakallı babaları küçümsüyorlardı. Sadece kendilerine hak gördükleri kamu hizmetlerine talip olan, orta ve büyük ölçekli özel sektör girişimlerinde yer almak isteyen insanımızı küçümsüyorlardı.

Biz, hiçbir ayrım yapmaksızın milletimizi tüm fertleriyle işte bu zihniyetin küçümsemesinden de dışlamasından da engellemesinden de kurtaracak adımları attık. Eğitimden girişimciliğe her alanda fırsat eşitliğini temin edecek eserler verdik, hizmetler gerçekleştirdik. İnsanımızı, gelişmiş ülkelerde ne varsa hepsine sahip olabileceği, üstelik bunlara güçlü bir sosyal devlet şemsiyesi altında kolayca ulaşabileceği bir altyapı kurduk."

Eğitimde, yükseköğretim dahil 10,3 milyar lira olan yıllık bütçeyi, 304 milyar liranın üzerine çıkardıklarını kaydeden Erdoğan, derslik sayısının da 343 binden 612 bine yükseltildiğini ifade etti.

Yeni atanan 750 bin öğretmenle toplam öğretmen sayısının 1 milyonun üzerine çıktığını bildiren Erdoğan, toplam 3,5 milyar ders kitabının öğrencilere ücretsiz dağıtıldığını belirtti.

Suriye'deki güvenli bölgelere 530 bin gönüllü dönüş yaptı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına şiddeti bir insanlık suçu olarak gördüklerinin altını çizerek, "Bir insanlık suçu olarak gördüğümüz kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda çok önemli mesafe kat ettik. Kadın hakları ile ailenin korunmasını, birbirinin alternatifi değil, birbirinin tamamlayıcısı gören bir anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.

Çalışma ve sosyal güvenlik konusunda yapılanlara da değinen Erdoğan, "Net asgari ücreti hem çalışanı hem işvereni koruyacak tedbirlerle 184 liradan 5 bin 500 liraya çıkardık. Aktif sigortalı sayımızı 12 milyondan aldık 25,3 milyona, toplam istihdamı 31 milyonun üzerine yükselttik." dedi.

Erdoğan, adalet konusunda ise "Hakim ve savcı sayımızı, FETÖ ihanet çetesi mensuplarında yaptığımız büyük temizliğe rağmen, 9 bin 349'dan 22 bin 727'ye yükselterek, kürsülerdeki eksikleri giderdik. Mahkeme sayısını adli yargıda yüzde 91, idari yargıda yüzde 42 artırarak, 278 hizmet binası inşa ederek, yargı teşkilatımızın altyapısını güçlendirdik." diye konuştu.

"Ülkemizi savunma sanayinde zirveye doğru taşıyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dışişleri alanında dış temsilcilik sayısının 163'ten 255'e çıkartarak temsil ağının yaygınlaştırıldığını kaydetti.

Türkiye'yi tüm uluslararası platformlarda söz ve etki sahibi bir konuma yükselttiklerine işaret eden Erdoğan, savunma sanayine ilişkin ise "Kendi ihtiyacımızı karşılamanın ötesinde, İHA'lar, SİHA'lar, Akıncılar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere, 170 ülkeye savunma sanayi ürünleri ihraç edebilen bir ülke durumuna geldik." ifadelerini kullandı.

"Asırlık eksiklerimizi 20 yılda tamamlayarak, ülkemizi savunma sanayinde zirveye doğru taşıyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, sanayi ve teknolojide kurulan 152 yeni organize sanayi bölgesi, 29 endüstri bölgesi ve 94 teknoparkla Türkiye'nin üretim gücünün artırıldığını bildirdi.

Erdoğan, "Milli Uzay Programımızı oluşturarak, bir vatandaşımızı önümüzdeki yıl uluslararası uzay istasyonuna gönderme hazırlıklarına başladık." dedi.

Erdoğan, yerli otomobil TOGG'un fabrikasında ilk aracın yarın banttan indirileceğini söyledi.

Türkiye'yi salgın ve savaşla sarsılan dünyanın yeni üretim ve tedarik merkezi haline getirecek altyapıyı kurup geliştirdiklerini ve şimdi de büyüttüklerini belirten Erdoğan, enerjide toplam kurulu gücü, 31 bin 846 megavattan 101 bin 518 megavata yükselttiklerini belirtti.

"Karadeniz'de toplam 540 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettik. İnşallah yakında, enerjide yeni müjdelerin sevincini milletimizle paylaşacağız" diyen Erdoğan, yerli ve yenilenebilir enerji üretimine yaptıkları yatırımlarla ülkenin dışa bağımlılığını merhale merhale azalttıklarını söyledi.

Erdoğan, "İşte Rusya ile yaptığımız görüşmeler neticesinde Sayın Putin'in de açıklamalarını duydunuz. İnşallah Rusya'dan doğal gazı Türk Akım olarak Türkiye'den dağıtımını Avrupa'ya yapacağız. Bunlar durup dururken olmadı. Bunlar işte gerçek manada diplomasi nedir, bu diplomasinin işletilmesiyle oldu." dedi.

"Seçim tarihine kadar milletimizle paylaşacağımız yeni projelerimiz de olacak"

Kültür ve turizmde dünya mirası listesinde bulunan varlık ve alan sayısını arttırdıklarını dile getiren Erdoğan, Vakıflar Genel Müdürlüğü vasıtasıyla restore edilen eser sayısını 46'dan 5 bin 781'e çıkardıklarını kaydetti.

Erdoğan, salgının en çok vurduğu turizm sektöründe zararları hızla telafi etmekle kalmayıp, 50 milyon turist, 44 milyar dolar turizm geliri hedefine doğru ilerlediklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, TRT gibi kurumlar vasıtasıyla, tüm gönül dostlarının yanında olmaya devam ettiklerini söyledi.

Ne kadar özetlenirse özetlensin eser ve hizmetlerin anlatmakla bitmediğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bir de Türkiye Yüzyılı programıyla, Cumhuriyetimizin ikinci asrı için yapmayı hedeflediğimiz çalışmalar var. Biz, her seçimde milletimizin karşısına, herkesi kendine hayran bırakan dev projelerle çıkmış bir siyasi kadroyuz. Hamdolsun, verdiğimiz sözlerin hemen tamamını gerçekleştirerek milletimizin hizmetine sunmayı başardık.

Bu çerçevede Kanal İstanbul Projesi, muhalefet ne diyor, Kanal İstanbul'a karşı çıkıyor. Siz zaten bugüne kadar neye karşı çıkmadınız ki? Her atılan adıma karşı çıktınız. Dikili bir taşınız yok. Biz, 'Kanal İstanbul'u yapacağız.' diyoruz, onlar diyor ki 'Olmaz.' Yapacağız. Bak köprünün temelini attık Kanal İstanbul'da, şu anda o yürüyor. İnşallah yakında da Kanal İstanbul'un çalışmaları başlayacak ve İstanbul Boğazı'nı çevre tehdidinden kurtaracağız. Neyle? Kanal İstanbul'la. Ama bu muhalefetin kafası basmaz, anlamaz bunlar anlamaz. Az önce 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nü gördünüz değil mi? Bunlar ona da'Hayır' diyorlardı, yaptık. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne de hayır diyorlardı, yaptık. Osmangazi'ye de hayır diyorlardı, yaptık. Siz ne derseniz deyin, biz yürüyoruz. Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. 'Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan' diyerek yolumuza devam ediyoruz. Bu proje, Türkiye Yüzyılı'mızdaki sözlerimizden biri olarak hedeflerimiz arasındaki yerini korumaktadır. Seçim tarihine kadar elbette milletimizle paylaşacağımız yeni projelerimiz de olacak."

"Türkiye Yüzyılı huzurun yüzyılıdır"

Bugün sadece Türkiye Yüzyılı vizyonunun ruhu, felsefesi ve özünü anlatmak istediğini söyleyen Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın sürdürülebilirliğin yüzyılı olduğunu, bu anlayışla ülkede, hayatı tüm unsurlarıyla kucaklayan ekosistemi güçlendirirken, dünyada da aynı yönde adımlar atılması için mücadele edeceklerini bildirdi.

Erdoğan, sürdürülebilirliğin ana eksenini oluşturan çevrenin korunması, ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme alanlarında, tüm kurumlarla ve tüm taraflarla birlikte ortak hedeflere yürüyeceklerini ifade etti.

Türkiye Yüzyılı'nın huzurun yüzyılı olduğunu belirten Erdoğan, "Dünya, göçün sembolü haline dönüştüğü derin ekonomik adaletsizlikler, sosyal parçalanmalar, siyasi savrulmalar yaşarken, biz tam ortasında bulunduğumuz bu sıkıntılı fotoğraftan da ayrışıyoruz. Kendi güvenlik ve refahlarından başka bir öncelikleri olmayanların aksine biz, huzuru bölgemizle ve tüm dünyayla birlikte oluşturacağımız ortak iklimde aramaya devam edeceğiz. 'Dünya beşten büyüktür.' çağrımızın temelinde de bu anlayış vardır." diye konuştu.

 

0 Yorum

Yorum Yap