SON DAKİKA HABERLERİ
  • Samsun
  • Son Güncelleme 11:31
5 bin yıl önce tekstil merkeziydi Görseli
SAMSUN

Bu gönderiyi paylaşabilirsiniz!

Samsun’da bulunan İkiztepe Höyüğü’nde 48 yıl önce başlayan arkeolojik kazılar bu yıl da devam etti. Kazılarda dokumada kullanılan değişik boyut ve formdaki tezgâh ağırlığı, ağırşak,  fırça sapları ve yün eğirmekte kullanılan kemikten yapılmış iğ bulundu.

Kazı Başkanı olan İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Beyazıt, İkiztepe’nin günümüzden 5 bin yıl önce önemli bir tekstil merkezi olduğunu belirterek alanın tüm Karadeniz Çanağı içerisinde önemli bir yerleşme olduğunu söyledi.

Bafra ilçesinin İkiztepe mahallesinde bulunan İkiztepe Höyüğü’nde ilk kazı çalışmaları 1974 yılında başladı. Yıllar içinde yapılan kazı çalışmalarında birçok tarihi buluntu ortaya çıkarıldı.  Yaklaşık 9 yıllık aranın ardından 2021 yılında yeniden yapılmaya başlanan İkiztepe Höyüğü’ndeki kazı çalışmaları bu yıl da devam etti. Bu yılki kazı çalışmalarında 9 mezar ile çok sayıda buluntu ortaya çıkarıldı. Özellikle alanda bulunan değişik boyut ve formdaki tezgâh ağırlığı, ağırşak, fırça sapları ve yün eğirmekte kullanılan kemikten yapılmış iğin, İkiztepe halkının dokumacılıkta çok ileri bir seviyede olduğunu gösterdiği belirtildi.


Kazı Başkanı olan İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Beyazıt.

İkiztepe Höyüğü’nde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vererek yapılan kazı çalışmasının önemini anlatan İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi olan Kazı Başkanı Doç. Dr. Aslıhan Beyazıt, “İkiztepe yerleşmesi Geç Kalkolitik Çağ’dan MÖ 2. Binyıl’ın başlarına kadar süren kesintisiz tabakalanması ile Karadeniz arkeolojisinin protohistorik dönemleri için çok önemli bir yere sahiptir” şeklinde konuştu.

’15 kişilik ekip 150 metrekarelik alanda kazı yaptı’

1974 yılında Prof. Dr. Bahadır Alkım tarafından başlatılan İkiztepe kazılarının Samsun’un ilk, Türkiye’nin de en uzun soluklu devam eden kazılarından birisi olduğunu belirten Doç. Dr. Beyazıt, “Bu yıl Temmuz ayında başlayan kazı çalışmalarını tamamlamak üzereyiz.

15 kişilik bir ekiple 150 metrekarelik alanda çalışmaları yürüttük. Burası özellikle Karadeniz arkeolojisi için çok önemli. Uzun yıllardır aralıksız devam eden kazılar sonuncunda özellikle Erken Tunç Çağı (MÖ 3200-2000) tabakalanmasının  kesintisiz ortaya çıkarılması İkiztepe’ye bölge içerisinde referans bir yerleşme niteliği kazandırıyor” diyerek sözlerine şöyle devam etti:


 

‘İkiztepe’de yerleşme günümüzden yaklaşık 7 bin yıl önce başlıyor’

"Aslında İkiztepe’de en erken yerleşme Milattan Önce 5 bin civarında başlıyor yani günümüzden 7 bin yıl önce başlıyor. Milattan Önce 2. Binyıl’a kadar kesintisiz burada hiç ara verilmeden yerleşildiğini anlıyoruz. Bizim Erken Tunç Çağı dediğimiz dönem Karadeniz Bölgesi’nden çok fazla bilinmiyor. Anadolu’nun diğer bölgelerine kıyasla bu bölge zaten çok az araştırılmış. Burada çalıştığımız dönemler Milattan Önce yaklaşık 5 bin ile 2 bin aralığı İkiztepe yerleşmesinde çok net bir şekilde tüm tabakaları ve buluntuları ile ortaya çıkarıldı. Dolayısıyla bu anlamda Karadeniz arkeoloji için kıymetli. Sadece Anadolu toprakları için değil Karadeniz Çanağı’nın tamamı için önemli bir yer.”



‘Tezgah ağırlıkları, ağırşaklar ve iğ bulunmaya devam ediyor’

İkiztepe’de ele geçen değişik boyut ve formdaki binlerce tezgâh ağırlığı, ağırşak ve fırça sapları, İkiztepe halkının dokumacılıkta çok ileri bir seviyede olduğunu gösterdiğini söyleyen Doç.Dr. Beyazıt “En çok ele geçen buluntu grubunu dokuma tezgâhı ağırlıkları ve ağırşaklar oluşturuyor. Biz burada zaten dokumacılığın önemli olduğunu ve bir tekstil üretim merkezi olduğu biliyorduk. Söz konusu buluntular bu seneki kazılarda da çıkmaya devam etti.

Bu sene güzel ağırşakların yanı sıra kemikten yapılmış iğ ya da kirmen olarak adlandırılan bir buluntu da çıktı. Yün eğirmek için köylerde eskiden ağaçtan yapılmış örnekleri kullanılan iğin biz burada kemikten yapılmış olanını bulduk. Bunun yanısıra farklı hammaddelerden yapılmış değişik cinste buluntular ortaya çıktı. Deliciler, ezgi taşları, boynuz aletler, kadın figürinleri gibi. İkiztepe yeni buluntular ile bizi şaşırtmaya devam edecek” şeklinde konuştu.


‘Anadolu’nun en büyük yerleşim dışı mezarlık alanlarından biri’

Geçtiğimiz yıllarda yapılan kazılarda İkiztepe’nin en yüksek yükseltisi Tepe I’in Erken Tunç Çağ III döneminde bir mezarlık alanı olarak kullanılmış olduğunun anlaşıldığını dile getiren Doç.Dr. Beyazıt, “Burada saptanmış olan yaklaşık 690 adet basit toprak mezar, İkiztepe’nin Anadolu’nun en büyük mezarlık alanlarından biri olduğunu göstermiştir” dedi.


‘Mezar hediyeleri yönetici sınıfın varlığını gösteriyor’

Bu yılki kazı çalışmalarda yerleşim yeri içinde evlerin molozları altında 9 mezar bulduklarını ifade eden Doç.Dr. Beyazıt, “Milattan Önce 3. Binyıl dönemine ait yani günümüzden 5 bin yıl öncesine ait mezarlar bunlar. Bazılarında mezar hediyeleri var.

En son bulduğumuz ikili mezarda daha önce çıkan örneklerine dayanarak arsenikli bakırdan yapıldığını düşündüğümüz hançer, mızrak ucu ve pişmiş topraktan yapılmış çanak ölülerin yanına hediye olarak bırakılmış. Bu insanların özellikle metal eşyalarla gömülmesi İkiztepe’de aslında statü farkını diğer bir deyişle seçkin sınıfın varlığını gösteriyor. Ölü gömme gelenekleri İkiztepe halkının sosyal ve siyasal yapısına ışık tutuyor” diye konuştu.



‘Kafkasya kökenli oldukları ortaya çıktı’

Kazı çalışmalarında ilerleyen teknolojinin yardımı ile disiplinler arası çalışmalar yapmayı çok önemsediklerini ifade eden Doç.Dr. Beyazıt, “İkiztepe halkının ile ilgili çok daha farklı ipuçlarına ulaşacağımızı düşünüyoruz. Buradaki yerleşim dışı mezarlıkta yapılan antik DNA araştırmasında burada yaşamış olan insanların Kafkasya kökenli olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine biyologlar ve antropologlar çalışmalar yaptı. Dolayısıyla biz burada yaşayan halkın Kafkasya kökenli olduğunu söyleyebiliyoruz. O anlamda önemli bir çalışma” diyerek sözlerine şöyle devam etti:



‘Hayvan kemikleriyle antik DNA çalışması yapılacak’

“Şimdi hayvan kemikleri üzerinde yapılacak olan antik DNA projesi var. Hayvan kemikleri üzerinde yapılacak antik DNA çalışmasının önemli bir ayağını da yine İkiztepe’de bulunan hayvan kemikleri oluşturacak. Bu çalışmalar bize buradaki hayvanların tür kökenleri, geçmiş insan-hayvan ilişkisi vb gibi konularda önemli ipuçları verecek.”

0 Yorum

Yorum Yap