• Samsun
  • Son Güncelleme 20:53
Selçuk Bayraktar: TEKNOFEST’in temelinde merhamet dolu bir iyilik adası var Görseli
GÜNDEM

BAYKAR Savunma Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Büyükşehir Belediyesi'nin yayınladığı Türkiye’nin ilk video ve ses içerikli interaktif sanal gerçeklik içeren Samsun E-Dergi'nin ikinci sayısına konuştu.

Bu gönderiyi paylaşabilirsiniz!

BAYKAR Savunma Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, Samsun Büyükşehir Belediyesi basın biriminin çıkardığı Türkiye’nin ilk video ve ses içerikli interaktif sanal gerçeklik içeren dergisi 'Samsun-E Dergi’nin 2’nci sayısına özel röportaj verdi. www.samsunedergi.com adresinden ücretsiz olarak yayımlanan dergiye önemli açıklamalarda bulunan Bayraktar; insansız hava araçları, TEKNOFEST, T3 Vakfı ve Z Kuşağı ile ilgili bilgiler verdi.

“Z kuşağı ile yakın temas halindeyiz”

Z kuşağının daha çok global bir iletişim ortamına ve yoğun bilgi bombardımanının olduğu bir dünyaya geldiğini söyleyen Selçuk Bayraktar, “T3 Vakfı gençlerimize çok önem veriyor. Bizler dünyanın çok hızlı değiştiği bir zamandayız. Z Kuşağı ile yakın temas halindeyiz. Bugün küçük gibi görünen bu teknoloji yarışmaları, gelecekte ahlaki değerleri ile dünyaya örnek olacak büyük teknoloji girişimlerini ve ülkemize kazandıracak gençleri yetiştirecek. Biz elimizden geldiğince milli, manevi ve ahlaki değerlerimizi gençlerimizle paylaşarak değerlerde buluşmak istiyoruz” diye konuştu.



“Neden Türkiye de olmuyor?’ diye üzerinde çok kafa yorduk”

İnsansız hava araçları ile ilgili süreci de anlatan Selçuk Bayraktar, “BAYKAR’da insansız hava araçları üzerine yaklaşık 17-18 yıllık maceramız var. 4,5 yıl önce ‘bir şeyler neden Türkiye de olmuyor?’ diye üzerinde çok kafa yorduk. Mesela pandemi döneminde en kritik buluş neydi? Aşı. Şimdi bunu Türkler buldu dünyada. Peki, aynı insanlar neden Türkiye’de bulmadılar da gitti Almanya’da buldular? ‘Neden olmuyor?’ sorusunun cevabını az çok öğrenmiş olduk diyebilirim bu yaşadığımız serüvende” ifadelerini kullandı.

“Ülkemizin bağımsız ve müreffeh olabilmesi sadece yüksek teknolojileri kullanarak olmamalı” diyen Bayraktar şöyle devam etti:
“Üreterek yola çıkacaksınız. Önce hayal edeceksiniz, araştıracaksınız ve alt yapıyı kuracaksınız. Yani aynı girişimi alıyorsunuz, ‘Silikon Vadisi’ne koyuyorsunuz orada kocaman belki dünyaya nam salacak girişimler ortaya çıkıyor. Türkiye’de olduğunda neden olmadığı üzerine yol arkadaşlarımızla birlikte çok kafa yorduk. Bakıyorsunuz medeniyetimizin tüm dünyayı aydınlattığı dönemler var. Nasıl ki medeniyetimiz pozitif bilimin dahi metodolojisinin kurucusuyken, bir yerden sonra bu öncülüğümüzü yitirdiğimizi görüyorsunuz. Yaklaşık 400 yıldır da böyle gidiyor.”

“Ülkemiz yüksek teknoloji alanında da dünyaya büyük markalar çıkartabilir”

BAYKAR’ın 1500 kişilik bir aile olduğunu, herkesin adeta bir Milli Mücadele ruhuyla büyük bir gayretle çalıştığını ifade eden Selçuk Bayraktar, “2000’li yılların başından itibaren insansız hava aracı (İHA) çalışmalarına başlamamızın 18’inci yılındayız neredeyse. Adım adım büyüyerek gelişen serüven bu. Bunun gibi hikayelerin gelişmesini istiyoruz. TEKNOFEST’te ve T3 Vakfı’nı kurduğumuzdaki maksadımız da yine bu şekildeydi. Elbette ülkemizden bu gibi onlarca farklı alanda girişim çıkabileceğini de biliyoruz. Yeter ki önündeki engeller kaldırılsın.

Geçmişten günümüze havacılıkta da böyle olduğunu biliyoruz. Ülkemiz sadece gıda alanında veya başka alanlarda değil; bu gibi yüksek teknoloji alanında da dünyaya büyük markalar çıkartabilir. Bütün dünyaya liderlik edecek teknolojileri geliştirebilir. Tabii, biz her alanda birinci olalım demiyoruz ama ülkemizden de bu gibi girişimler en ufağından başlayarak çıksın istiyoruz. Çünkü bizim hikayemiz hep böyle başladı” şeklinde konuştu.



“Teknoloji şu an da tek ellerin elinde”

Teknolojinin şuanda tek ellerin elinde olduğunu, bunun tam tersi olması gerektiğini kaydeden Bayraktar şunları kaydetti:
“Köyde yaşayan bir çocuk da olsam aldığım bilgisayarla ve yazılımla en yüksek katma değeri üretebilmem gerekiyordu. Gelir adaletinin dünyada yayılması gerekiyordu. Oysa tam tersi oldu. Çok daha büyük ülkelerden dev girişimler oldu. Şimdi burada bir değer problemi olduğunu görebiliyoruz. Teknoloji geliştirirken bile medeniyetimizin bu değerleriyle hareket etmemiz gerektiğini görüyorsunuz.

İşte Milli Teknoloji Hamlesi; tüm bu materyalist tavra karşı, her gün insan kalabilmek için çabalayan ülkemizin her bir ferdinin, mazlum coğrafyaların ve insanlığın, geleceğe ulaştıracağı büyük mirası olacaktır. TEKNOFEST ve T3 Vakfımız için yolculuğuna ilk adımımızı atarken aklımızda tam da bu meseleler vardı. Özellikle TEKNOFEST’i ülkemizin hayati bir meselesi olarak gördüğümüz teknoloji geliştirme seferberliğine çıkmak için başlattık. Mücadelemizin temelinde; dünyayı, kainatın içinde eşit, adil ve merhamet dolu bir iyilik adasına dönüştürme çabası yatıyor.”

0 Yorum

Yorum Yap