SON DAKİKA HABERLERİ
  • Samsun
  • Son Güncelleme 10:51
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sadece bir hava harekatıyla sınırlı kalması söz konusu değil Görseli
GÜNDEM

Bu gönderiyi paylaşabilirsiniz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunun sadece bir hava harekatıyla sınırlı kalması da söz konusu değil. Burada ne kadarlık bir güç Kara Kuvvetlerinden de buna katılması gerekir" dedi.
 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ev sahipliği için Katar Emiri Şeyh Temim'e teşekkür ederek, "2022 FIFA Dünya Kupası açılış törenini başarıyla düzenleyen Katar’ı tebrik ediyor, yaklaşık bir ay sürecek turnuvaya katılan tüm takımlara muvaffakiyetler diliyorum. Turnuvanın sportmenlik ruhuna uygun şekilde huzur ve güvenlik içerisinde tamamlanmasını temenni ediyorum. 1 milyondan fazla kişinin katılmasının beklendiği bu uluslararası spor etkinliği, İslam coğrafyasında düzenlenen ilk Dünya Kupası olması hasebiyle ayrı bir önem taşıyor" dedi.


Katar’la ilişkilerin mükemmel seyrettiğinin altını çizen Erdoğan, "Malumunuz, Meclisimizde kabul edilen tezkere çerçevesinde TCG Burgazada korvetimiz Katar karasularında görev yapıyor. Aynı şekilde Silahlı Kuvvetlerimizden çeşitli timler Kupa Kalkanı Harekâtı kapsamında Katar’da konuşlanmış durumdalar. Ayrıca çoğunluğu Çevik Kuvvet olmak üzere 2 bin 242 Emniyet Genel Müdürlüğü personelimiz de mesailerine Katar’da devam ediyor. Ziyaret ve tören vesilesiyle, Katar’da görevlendirilen bu personelimizin mesailerini başarıyla yerine getirdiklerini de görmüş olduk.

Burada ülkemizi ve milletimizi temsilen görev yapan tüm güvenlik görevlilerimiz bizler için gurur kaynağıdır. Kendileriyle ne kadar iftihar etsek azdır. Açılış törenine katılan devlet başkanları ve üst düzey yetkililerle de bu vesileyle bir araya geldik. Dünya Kupasının bölgemize ve tüm insanlığa örnek teşkil etmesini, hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Fairplay ruhunun hâkim olduğu, kardeşlik ve dostluk mesajlarının verildiği, gençlere umut ve güven telkin eden bir etkinlik olarak tarihe geçmesini diliyorum" dedi.


Erdoğan, 'Irak ve Suriye’nin kuzeyine yönelik Pençe Kılıç Hava Harekatının kara harekatıyla devam edip etmeyeceği kamuoyunda çok merak ediliyor. Bir de Rusya’nın kontrolü altındaki bölgeleri Türk Silahlı Kuvvetlerine açtığıyla ilgili bir iddia var. Eğer bu doğruysa bu, terörle mücadele anlamında Moskova ve Ankara’nın ortaklaşa harekâtı bölgeye nasıl bir süreç getirecektir?' sorusuna, "Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; her şeyden önce Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bu operasyon böyle rastgele -acaba kim ne der, nasıl olur diye- düşünülerek yapılmış bir harekât değil. Daha önce de söylediğimiz gibi, eğer ülkemize, topraklarımıza birileri rahatsızlık veriyorsa bunlara biz bedelini ödetiriz. Nitekim şu anda da birçok saldırı planlaması içinde olan veya bu tür saldırıları gerçekleştiren, tehdit oluşturan terör örgütleri var güneyimizde. Bu Irak tarafında da var, Suriye tarafında da var. Her zaman söylediğim gibi, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ derken bunu tabii boşu boşuna söylemedik. Zira beklenen, tasarlanan, planlanan saat geldiği anda da bu adımlar atıldı. Nitekim dün gece yapılan operasyon da bunun tam bir tecellisiydi.

Çünkü bu terör örgütlerinin zararsız hale getirilmesi, yok edilmesi bizim şu anda güvenlik güçlerimizin başlı başına, olmazsa olmaz bir görevidir. Bunun sadece bir hava harekatıyla sınırlı kalması da söz konusu değil. Burada ne kadarlık bir güç Kara Kuvvetlerinden de buna katılması gerekir; bunu da zaten ilgili birimlerimiz, Savunma Bakanlığımız, Genelkurmayımız birlikte kararını verirler; istişaremizi yaparız, ondan sonra da adımlarımızı buna göre atarız. Zaten burada varlık gösteren ülkelerle de biz diplomatik ilişkilerimizi yaparak adımlarımızı ona göre attık ve atıyoruz" cevabını verdi.


'Terörün kaynağı aslında bu son İstiklal Caddesi’ndeki saldırıda Ayn El Arap bölgesiydi. O bölgeye biraz dikkat ettiğimiz zaman Fırat’ın doğu ve batı kanadı arasında, Fırat Kalkanı bölgelerinin arasında kalan terör işgalindeki tek bölge. Bir tarafında Cerablus bir tarafında Tel Abyad var. Arada kalmış bir bölge. Oradan sızmalar oluyor. Son örnek İstiklal Caddesindeki saldırı oldu. O bölgenin de Fırat Kalkanı bölgelerine dahil edilmesi bu operasyonların gündeminde var mı?' sorusu üzerine Erdoğan, "Her zaman zaten o bölge hedefler arasında yer almıştır ve atılan adım da zaten buna göre atılmıştır. Nitekim bu defa da yine aynı şekilde bu hedefte iki önemli bölge vardı. Bunun bir tanesi Irak’ın kuzeyi, bir diğeri de Suriye’nin kuzeyi olan bölgelerdi.

Bu bölgelere yönelik adımlarımızı attık ve atmaya da buna devam edeceğiz. Ruslarla da 2019’da Soçi’de yapılan bir anlaşmamız var. Onların bölgedeki teröristleri temizleme sorumlulukları vardı. Maalesef birçok kez kendilerine tekrar tekrar hatırlatmamıza rağmen bunu yapmadılar, yapamıyorlar. Biz de bunlara karşı sessiz kalmayacağımızı, herhangi bir şekilde kendileri yapamadığı takdirde oradaki teröristlere karşı adım atacağımızı söyledik. Dün de bu çerçevede Kobani’de yuvalanan teröristlere karşı 12 hedefi vurmak suretiyle orada etkisiz hale getirdik. Burada herhangi bir tahdit yok. Bu harekâtın sürekliliği söz konusu. Karadan ve havadan gereken neyse yaptık. Bundan sonra da yapacağız" dedi.


'Harekatın kapsamına dair biraz daha bilgi paylaşmanız mümkün olur mu?

 

Örneğin, Irak ve Suriye’de kaç kilometrelik bir alana, somut bir derinlik anlamında bu operasyon gerçekleşti? Nereler vuruldu? Kaç tane uçak bu operasyona katıldı? Şimdiye kadar nasıl bir bilanço ortaya çıktı?' sorusuna Erdoğan, "Pençe Kılıç Hava Harekatının icrasında 70 kadar muharip ve destek uçağımız ile İHA’lar hep birlikte görev aldılar. Bu başarılı operasyonu bu şekilde 70 kadar muharip ve destek uçağımız, İHA’lar hep birlikte gerçekleştirdiler. Harekatta, Suriye ve Irak kuzeyinde ülkemizi, milletimizi ve hudut güvenliğimizi tehdit eden teröristlere ait barınak, sığınak, mağara, tünel, mühimmat depolarıyla sözde karargâh ve eğitim kamplarından oluşan toplam 89 hedef başarıyla imha edildi. Bu sıradan bir olay değil. Burada çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi. Bunlar mağaraların içinde. Bu mağaraların hepsi bombalanıyor. Orada kimin öldüğü, kimin etkisiz hale geldiği, bunların hepsi daha sonra çıkacak. Şu anda gelinen noktada Irak kuzeyinde yaklaşık 140 kilometre derinlikte 45, Suriye’de ise yaklaşık 20 kilometre derinlikte 44 terör yuvası tam isabetle vuruldu. Harekata katılan unsurlarımız hamdolsun vukuatsız olarak tekrar görev mahalline döndüler. Operasyon sürerken sabaha doğru 04.00’te Hulusi Paşa’yla görüştüm, son durum nedir bana anlattı. Bu şekilde başarılı bir operasyonla geceyi kapamış olduk" cevabını verdi.


'ABD Başkanı Biden’la Bali’de görüştünüz. Rus lider Putin’le de sürekli temas halindesiniz. Bu operasyonla ilgili konuştunuz mu? Tavırları ne oldu?' sorusuna Erdoğan, "Biz bu operasyonla ilgili ne Biden’la ne Putin’le herhangi bir görüşme yapmış değiliz. Fakat bizim her an bu bölgede bu tür şeyleri yapabileceğimizi zaten Biden da Putin de biliyor. Nitekim bu olayda da olduğu gibi, her zaman söylüyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz... Türkiye’nin güvenlik teşkilatı, bizler icazetli çalışmıyoruz. Biz eğer bir adım atacaksak bunun kararını veririz ve bu adımı da atarız. Bu konuda Amerika artık bizi bilmesi lazım. Herhalde biliyordur. Bundan sonraki süreçte zaten bizim çok daha önemli adımları kararlı bir şekilde nasıl atacağımızı, atmamız gerektiğini de inşallah hepsi görecek.

Bizim tabii üzüntümüz şu; biz Amerika’yla NATO’da beraberiz. Ancak binlerce araç, gereç, mühimmat, silah bütün bunları Suriye’deki terör bölgesine maalesef bu Amerika göndermiştir. Bu sayın Obama döneminden itibaren olmuş, Trump döneminde sürmüş, Biden döneminde de devam etmektedir. Peki biz bunu onlarla paylaştık mı? Evet paylaştık. Ben bunları Obama’yla da paylaştım, Trump’la da paylaştım, Biden’la da paylaştım. Kendilerine “Biz sizinle NATO’da beraberiz, iki önemli müttefikiz. Bize böyle bir tehdit güneyden geldiğine göre siz buradaki terör örgütlerine bu destekleri vermek suretiyle bizi sıkıntıya sokuyorsunuz. Tabii biz bu sıkıntıları yaşayamayız. Gerektiğinde bunlara gereken cevabı da vermek durumunda kalacağız” dedim.  Tabii bir şey söyleyemiyorlar. Biz de gerekeni bu noktada yaptık, yapıyoruz, yapmaya da yine devam edeceğiz. Buralardan asla taviz veremeyiz, çünkü bu tür tavizler ülkemiz için sıkıntıdır" cevabını verdi.


 

 

0 Yorum

Yorum Yap